Cumartesi

Dünya Şampiyonası

Turnuva boyunca işin uğuru kaçmasın diye yazmamıştım , bittikten sonra da yazmayı beceremedim. Maddeler halinde bence Dünya Şampiyonası;


- Grup maçlarından fazla bir şey anlamadım, garip olan ilk defa kayıpsız bitirdik grupları. Faydasını da fazlasıyla gördük. 


- Fransa ve Slovenya maçları şunca yıldır izlediğim en garip maçlardı. Alışkın değilim böyle galibiyetlere. Fazla uzun sürmedi zaten Sırbistan maçında eski halimize büründük.


- Sırpları küçümsemenin cezasını az kasın görüyorduk, ucuz atlattık. Teodosic maçın yıldızıydı.


- Amerika maçı benim için hayal kırıklığı oldu, mücadele etmedik. İkincilik başarı olarak görülmüş, bu yeter denilmiş sanki. Yoksa ne işin var gecenin ikisinde canlı yayınlarda.


- Turnuvanın MVP' si kesinlikle Kevin Durant, bu işi bu kadar ciddiye alan tek Amerika' lı olabilir. 


- Yıldız kıtlığı çok hissedildi, eskisi kadar formda olmasa da Diamantidis' i izlemek iyi geldi.


- Maddi manevi lafları hoş olmadı. Başbakan' ın huzuruna! çıkılması hiç hoş olmadı.


- 28 Milyon iyi para.


- Kombine bilet satışı yüzünden Türkiye maçları dışında tribünler boş kaldı. Neyse ki Slovenler vardı.


- Metrobüs teyzeleri 12 Dev Adam' dan çok daha iyi box-out yapıyorlar.


Saygılar.

Hiç yorum yok: